BASIT ADıMLARLA OMURGA SAğLığıNı KORUYUN

Son yıllardaki yapılan çalışmalar, masa başında çalışanlarda bel, sırt ve boyun ağrısı görülme sıklığının tüm gün ayakta çalışanlara oranla daha fazla olduğunu gösteriyor. Bunun en önemli nedeni, oturma pozisyonunda omurgaya binen yükün ayakta durmaya göre daha fazla olması.

Oturarak çalışan insanların omurga çevresi adale ve eklem grubunun daha zayıf olması da nedenler arasında yer alıyor. Tüm çalışmalar bel ve sırt ağrılarının mesleki nedenlerden, genetik yapıdan ve psikososyal faktörlerden kaynaklandığını belirtiyor. Kadınlarda erkeklere göre daha fazla ağrı oluşur. Ağrılar başlamadan önce önlem alarak korunmak gerekir.

OTURMA POZİSYONUNUZU

DÜZELTMELİSİNİZ

Bel ağrısını tetikleyen en önemli nedenlerin başında uygun olmayan oturma pozisyonları geliyor. Doğru olarak tanımlanan şekilde oturmak için sandalyenin yükseklik ayarının boya göre yapılması, otururken karın kaslarının gergin olması, otururken ayaklar yere temas ettiğinde dizlerin 90 derecelik açı oluşturması ve sandalyenin sırt kısmının bel çukurunu desteklemesi gerekiyor.

Sandalyenin bel eğimi yeterli değilse, bel çukurunu destekleyecek özel yastıkları kullanılabilir. Bel çukurunu desteklemeden uzun süre dik oturmak mümkün değil. Bel kasları yorulunca önce bel çukuru dışa doğru hareketle düzleşiyor, sırt omurgasının kamburluğu ise artıyor. Bu durumda omurgaya ve disklere çok fazla yükleniliyor, ağrılar artıyor.

ANİ VE TERS HAREKETLER

Ani ve ters hareketlerin başında uygun olmayan pozisyonda yük kaldırmak geliyor. Ağırlığı ne olursa olsun; yerden yük kaldırılacağı zaman öne eğilerek değil, dizleri kırıp çömelerek almak bele aşırı yük binmesini önlüyor. Otururken, sandalyenin arkasında yerde duran bir cismi almak ya da arabada arka koltuktan bir eşya almak için oturma pozisyonunu değiştirmeden belden arkaya dönerek yere eğilme hareketi yapmak, bel fıtığı oluşmasının en önemli nedenleri arasında gösteriliyor.

AYAKKABINIZI DOĞRU SEÇİN

Bu madde özellikle kadınları ilgilendiriyor, çünkü yüksek topuklu veya düz (topuksuz) ayakkabılar bel bölgesini çok zorluyor. Orta yükseklikte topuk kullanmak belin lordozu için ideal. Ayrıca sert tabanlı ayakkabılar da şok emme özellikleri bulunmadığı için bel ağrılarının artmasına neden oluyor. Yumuşak tabanlı, rahat ayakkabıların tercih edilmesi bel ağrılarını önlemeye yardımcı oluyor.

DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN

Uzun süre oturarak çalışan kişilerde bel ve sırt kasları zayıflıyor, bu durumda ağrılara davetiye çıkarıyor. Bu ağrıları önlemek için haftada en az iki kez, bir saat bel kaslarını güçlendirici egzersiz ya da yüzme yapılması öneriliyor. Çünkü bu egzersizler, omurga esnekliğini arttırıyor.

KLİMADAN KORUNUN

Sırt ve boyun ağrılarının en önemli nedenlerinden birisini de fibromiyalji (yumuşak doku romatizması) oluşturuyor. Günümüzün stresli çalışma ortamları ise fibromiyalji’ye bağlı ağrıların artmasına neden oluyor. Bu ağrılar özellikle sırt ve boyun bölgesine klima veya havalandırmanın direkt hava üflemesiyle tetikleniyor. Oluşacak şiddetli ağrılardan korunmak için özellikle ofis ortamında, doğrudan klima esintisine maruz kalmamaya özen gösterilmesi gerekiyor.

VÜCUDUN DİREĞİ: OMURGA

Mekanik bir yapı olan omurganın üç temel fonksiyonu bulunuyor: yük aktarma, harekete izin verme ve omurilik sinirini koruma. 7 boyun, 12 sırt, 5 bel, sakral ve kuyruk sokumu omurundan oluşan omurganın önden bakıldığında düz, yandan bakıldığında fizyolojik bir kavise sahiptir. Boynundaki çukur, sırttaki kamburluk ve beldeki çukuru ifade eden bu kavisler birbiriyle ilişki içinde olduğu için birinde oluşan sorun diğerini de etkiliyor. Omurgaya binen yüklerin emilip dağıtılması ve omurganın düzgün olarak hareket etmesini ise omurganın düzgün olarak hareket etmesini ise omurga kemiklerinin arasında bulunan 23 disk dediğimiz yastıkçıklar sağlıyor. Omurlar birbirine faset eklem denilen eklemler ile kenetleniyor, omurganın sabitlendiğini ise kaslar ve bağlar gerçekleştiriyor.

KEMİK ERİMESİ

Bel be sırt ağrılarını arttıran önemli bir etken de ilerleyen yaşla beraber görülen kemik erimesi. Vücuttaki kemik kalsiyum kitlesinin 30-35 yaşına kadar maksimum düzeye ulaşır. Belli yaştan sonra kemik kalsiyum miktarının sürekli olarak azalır. Bu azalma, özellikle kadınlarda menopoz sonrası hormonal nedenlerden dolayı hızlanıyor. 35 yaşından genç kişilerde ilerde oluşabilecek kemik erimesi riskini azaltmak, 35 yaşın üzerindeki kişilerde de kemik kalsiyum kaybını en aza indirmek için günlük beslenmede mutlaka kalsiyum içeren gıdalar (süt ve süt ürünleri) tüketilmeli.

Çalıştığımız alanlarda alacağımız basit önlemlerle tüm ağrılardan kurtulmamız mümkün.

Masaüstü bilgisayarların yüksekliği, monitörün üst kenarı göz hizasında olacak şekilde ayarlanmalı. Alınacak bu basit önlem, boyun ağrılarının azalmasına yardımcı oluyor. Bel için de ayarlanabilir ve bel destekli sandalye kullanılması fayda sağlar.

 

2024-06-30T08:21:08Z dg43tfdfdgfd