HER şEY BIR ELBISEYLE BAşLADı... KAYıPLAR, TARTışMALAR, GIZEMLER VE DAHA NICESI: KıRMıZı HALıNıN 'YıLDıZLARı'NıN BAşıNA BAKıN NELER GELIYOR

Oscar, Altın Küre gibi ödül törenlerinin en merak edilen yanlarından biri kırmızı halılar. "Kim ne giymiş, ne takmış? Şık mı olmuş rüküş mü?" derken ünlülerin üzerindeki giysiler, ödüllerin bile önüne geçebiliyor. Peki gece bitip herkes evine gittiğinde o elbiselere ne oluyor? İşte cevabı...

Büyük sanat etkinliklerinin olmazsa olmazıdır kırmızı halılar. Ünlüler birbiri ardına arz-ı endam ederken fotoğraf makinelerinin flaşları birbiri ardına patlamaya başlar. Çekilen fotoğraflar dünya basınının manşetlerini süsleyip ölümsüzleşirken, ünlülerin giysilerinin hazırlanması için harcanan yüzlerce hatta binlerce saatlik emek de tarihe geçmiş olur.

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan Altın Küre Ödül Töreni'nin kırmızı halısı da çok farklı değildi. Zendaya, Louis Vuitton imzalı safran rengi elbisesiyle Hollywood'un nostaljik zamanlarına gönderme yaparken Angelina Jolie kristal zincirli McQueen'iyle göz kamaştırıyor, Tilda Swinton ise özel olarak işlenmiş Chanel ceketiyle şıklığına şıklık katıyordu.

Bu seneki Altın Küre'nin kırmızı halısına tektaş pırlantasıyla Zendaya damga vurdu

Ünlülerin giydiği kıyafetler her zaman olduğu gibi hem basının hem de sosyal medyanın gündemine yerleşti. Gazeteciler ve fenomenler, kıyafetleri teker teker manşet altına aldı, kimin şık kimin rüküş olduğu tartışıldı. En beğenilen 'look'lar dijital alemde unutulmazlar arasına girdi.

Ne var ki kıyafetlerin ömürleri her zaman söz konusu fotoğraflar kadar uzun ve çarpıcı olamıyor maalesef... Peki bir gecede ünlü olan bu elbiselerin, ceketlerin, aksesuarların akıbeti ne oluyor?

Doğrusunu söylemek gerekirse bu sorunun tek bir yanıtı yok. Bazı elbiseler depolarda saklanırken bazıları müzelerde sergileniyor bazıları müzayedelerde satılıyor bazıları da onları kırmızı halıda giyen ünlüler tarafından satın alınıyor. Ancak elbiselerin kırmızı halı gecesini atlatamadığı zamanlar da yok değil.

Nicole Kidman'ın her şeyi başlatan müthiş elbisesi

KIRMIZI HALININ ÖNEMİ SON 20 YILDA ARTTI

Sotheby's Müzayede Evi'nin el çantaları ve moda konusundaki uzmanı Lucy Bishop, "Geçtiğimiz 20 yılda ünlülerin kırmızı halıda giydiği elbiselere gösterilen ilgi ve dolayısıyla giysilerin önemi arttıkça arttı" dedi.

Bishop, Nicole Kidman'ın 1997'deki Oscar töreninde giydiği John Galliano tasarımı Dior elbisenin, kırmızı halıda giyinmenin yönünü değiştiren erken dönüm noktalarından biri olduğu belirterek, o tarihten sonra moda evleriyle ünlülerin kırmızı halı elbiselerine özel ortaklıklara başladıklarını belirtti. CNN'e konuşan Bishop, "O tarihten evvel resmi bir ortaklık yoktu" diye konuştu.

Bu olaydan sonra stilistler ve tasarımcılar için yeni bir çağ başladı. Özellikle Met Galası ve Oscar'lar gibi yüksek profilli etkinliklerin hazırlıkları önem kazandı. Buna paralel olarak, bu giysileri ortaya çıkarmak için harcanan insanüstü emekler de daha önemli hale geldi.

Kim Kardashian'ın Marilyn Monroe'nun elbisesini giymesi tartışma yaratmıştı

KIM KARDASHIAN VE ZENDAYA SAKLAYANLARDAN

Bishop, "Elbiselerin paketlenip yıllarca unutulduğu ve sonradan yeniden keşfedildiği o zamanlar maalesef sona erdi. Şimdilerde genelde bir elbise kırmızı halıda giyildiğinde, sonunun ne olacağına dair bir plan da çoktan yapılmış oluyor" diye konuştu.

Bu elbiselerin akıbeti çoğu zaman moda evlerinin sorumluluğunda oluyor çünkü elbiseler moda evlerinin mülkiyetinde kalıyor. Ancak kendi elbiselerini satın alan ünlüler de var.

Örneğin Kim Kardashian, mayıs ayında Vogue'a verdiği röportajda 2 yıl önce giydiği ikonik Marilyn Monroe elbisesi hariç tüm Met Galası kıyafetlerini gardırobunda sakladığını söylemişti. (Söz konusu ikonik elbise ise ödünç alındığı için Ripley's Believe It or Not!'a iade edildi.) Aynı şekilde Zendaya'nın stilisti de genç oyuncunun geçen yılki Met Galası'nda giydiği 1996 tarihli ve Givenchy by Galliano etiketli siyah tafta elbiseyi satın aldığını açıkladı.

İLK İŞ TEMİZLENİYOR

Cleveland Sanat Müzesi'nin baş konservatörü Sarah Scaturro, "Kırmızı halıda giyilen bir elbise etkinlikten sonra ilk iş temizlenir" dedi ve ekledi: "Elbiseyi giyen kişi vücut losyonları, yağlar, parfümler ve makyaj malzemeleri sürmüş olabilir. Bu maddeler ve lekeler, ilk başta gözle görülmese bile okside olmaya başlayabilir. Bunun sonucunda kumaşın rengi hatta dokusu bile değişebilir."

Scaturro çoğunlukla kuru temizleme yapıldığını ancak bazen ıslak temizleme işlemlerinin de söz konusu olduğunu, hiçbir yol bulunamadığı durumlarda ise kumaşı elektrikli süpürgeyle süpürme ya da fırçalama yoluna gidilebildiğini belirtti.

Kıyafetler temizlendikten sonra neredeyse her zaman özel depolara gönderiliyor. Bu depolar bazen moda evlerinin arşivleri, bazen de Julie Ann Clauss'un hayata geçirdiği gibi The Wardrobe gibi özel girişimler olabiliyor. Bu depolarda yıllarca kalan giysiler dikkatle korunuyor. Elbiseler depolardan ancak özel sergiler için ya da yeniden giyilecekleri durumlarda çıkıyor. (İkinci ihtimal son dönemde kırmızı halıda vintage akımının güçlenmesiyle daha sık yaşanır oldu.)

Clauss ve ekibi, yaklaşık 100.000 parça giysiyi en iyi şekilde korumak için ellerinden geleni yapıyor. Depolarda ışık, sıcaklık ve nem seviyeleri kontrol altında tutulurken bazı elbiseler daha da özel koşullarda saklanıyor. CNN'e konuşan Clauss, "Her bir parça ayrı saklandığından duruma göre karar veriyoruz. Bazı şeyler asılıyor, bazıları kutulanıyor, bazılarının mankenin üzerine giydirilerek saklanması gerekiyor. Çünkü bunlar giyilmek üzere tasarlanmış şeyler, askıda durmak ya da yatay zeminde uzanmak için değil" dedi.

Beyonce'nin kostümü Kensington Sarayı'nda sergilenen giysilerden biriydi

İNGİLTERE KRALİYET SARAYINDA BİLE SERGİLENDİ

Bazı elbiseler özel sergiler için depolardan çıkıyor. Örneğin geçen yıl İngiltere'de Kensington Sarayı'nda yapılan "Crown to Couture" sergisi böyle bir etkinlikti. Billie Eilish'in 2021 Met Galası'nda giydiği Marilyn Monroe'dan ilham almış tül Oscar de la Renta elbisesi, Billie Porter'ın 2019'daki Met Galası'nda giydiği "Güneş Tanrısı" kostümü, Rihanna'nın 2021 tarihli siyah Balenciaga palto elbisesi ile Beyonce'nin 2017 Grammy'lerinde giydiği altın sarısı Peter Dundas elbisesi Kensington Sarayı'nda sergilenen giysiler arasındaydı.

Bu sergiler sayesinde elbiseler birer sanat eserine dönüşüyor; üretim aşamasındaki el emeği hem korunuyor hem de hayranlık duyulacak bir şey haline geliyor. Kıyafetler gelecekte tarihçilerin üzerine çalışacağı kalıntılar haline geliyor.

Ancak elbiseleri bu sergilere çıkarmak da çok kolay iş değil. Clauss, yakın zamanda bir müşterisinin giysileri bir turne için taşımasına yardım ettiğini belirterek, "üç boyutlu dev gibi parçalardı, incecik tül kumaşı geren boncuklarla ve ağır kristallerle bezenmişlerdi. Ekibime, 'Çocuklar bunları kutuya koyamayız' dedim. Uluslararası uçuşta zarar görmemeleri için özel yapılmış mankenlerin üzerine giydirilmeleri ve etraflarının özel sandıklarla çevrilmesi gerekiyordu. Bu sandıkları görmeniz lazım, kocamanlar. Bazen her elbise için 2 metrelik sandıklar gerekiyor" diye konuştu.

BEKLENMEDİK BİR KEŞİF

Ünlülerin kırmızı halıda giydikleri kıyafetler, moda evleri için bu kadar önemli hale gelmeden önce, elbisenin giyen ünlüde kalması daha yaygın bir durumdu. Bishop, o ünlülerin de elbiselerini bazen bağışladığını bazen de açık artırmayla sattığını söyledi.

En bilinen olaylardan birinde, Elizabeth Taylor, Oscar gecesinde giydiği Dior elbiseyi moda evine iade etmek yerine arkadaşı ve eski çalışanı olan Anne Sanz'a hediye etmişti. Sanz'a ait bir valizden çıkan elbise daha sonra yapılan müzayede 200.000 dolara alıcı bulmuştu.

Bugün bile elbiseler şaşırtıcı yollardan geçerek piyasaya ulaşabiliyor.

Örneğin anlatılanlara göre, Lady Gaga 2019 yılında Altın Küre Ödülleri'nde giydiği menekşe mavisi kuyruklu elbiseyi otel odasında bıraktı. Daha sonra bir temizlik görevlisi bu elbiseyi alıp otelin kayıplar ve bulunanlar odasına kaldırdı.

Valentino imzalı elbise, aylarca burada kaldı. Daha sonra temizlik görevlisi otelin elbiseyi "kendisine hediye ettiğini" belirterek müzayedeye çıkarmak istedi. (Elbisenin satılıp satılmadığı netleşmedi.)

ELİNE BİR MAKAS ALIP KUYRUĞU KESİVERDİ

Tabii bir de geceyi sağ çıkaramayan elbiseler var. Örneğin şarkıcı Tyla, geçen yıl Met Galası için Balmain'e özel bir elbise yaptırdı. Ekstra derinlik katması için mikro kristal taşlarla ve üç renk kumla kaplanmış olan elbise, gecenin en çarpıcı ve inovatif kostümlerinden biri oldu. Ne var ki elbise Tyla'nın müzenin merdivenlerini tek başına çıkamayıp dört kişi tarafından taşınmasını gerektirdi.

Kırmızı halıdan birkaç saat sonra elbisenin tasarımcısı Olivier Rousteing, eline bir makas aldı ve elbisenin uzun kuyruğunu kesip attı. Tıpkı bir kum saatindeki kumların tükenmesi gibi, elbise de ömrünü doldurmuş oldu.

2025-01-11T10:06:10Z