KüRESEL ET ALTERNATIFLERI: ÇIN VE İNGILTERE BITKI BAZLı BESLENMEYE GEçIşTE öNCü ROL OYNUYOR

Beslenme tercihlerinin küresel manzarası değişiyor ve bitki bazlı et ikameleri dünyanın çeşitli yerlerinde önemli bir ilgi görüyor.

Statista Consumer Insights tarafından yakın zamanda yapılan bir makro anket bu eğilimi vurguluyor ve Birleşik Krallık ile Çin’in bu hareketin ön saflarında yer aldığını ortaya koyuyor.

Çevresel kaygılar ve sağlık bilinci arttıkça, bu ülkeler sürdürülebilirliği ve etik tercihleri vurgulayan gıda tüketiminde bir devrime öncülük ediyor.

İngiltere, Çin ve Güney Afrika: Et alternatiflerinin şampiyonları

Ankete göre, Birleşik Krallık’ta düzenli olarak et ikamesi tüketen tüketicilerin oranı en yüksek. Nüfusun %18’i bitki bazlı alternatifleri tercih ediyor.

Bu eğilim, artan çevre bilinci ve sürdürülebilir beslenmeye yönelik tercihin artmasıyla destekleniyor.

İngiltere’nin bu alandaki liderliği, daha etik ve çevre dostu gıda tercihlerine doğru daha geniş bir toplumsal değişimi yansıtıyor.

Çin ve Güney Afrika da çok geride değil; nüfuslarının sırasıyla %17 ve %16’sı et ikamelerini benimsiyor.

Çin’de bu eğilim özellikle dikkat çekici çünkü ülkenin geleneksel beslenmesinde et, özellikle de domuz eti ön planda.

Bu ülkelerde bitki bazlı alternatiflere yönelim, sağlık, hayvan refahı ve çevresel sürdürülebilirlik konusundaki endişelerden kaynaklanıyor.

Kaynak: Statista

İtalya ve Hindistan: Gelenekle modernliği harmanlamak

Zengin mutfak gelenekleriyle bilinen İtalya ve Hindistan’da da et ikamelerine yönelik güçlü bir benimseme görülüyor; her iki ülkede de nüfusun %15’i bu geçişi yapıyor.

Her iki ulusun da vejetaryenlik konusunda uzun bir geçmişi var ve bitki bazlı beslenmeye büyük önem veriliyor.

Bu bölgelerde et ikamelerinin giderek daha fazla kabul görmesi, geleneksel mutfağın çağdaş beslenme tercihleriyle uyumlu bir şekilde harmanlanmasını temsil ediyor ve köklü yemek kültürlerine sahip ülkelerin bile değişime açık olduğunu gösteriyor.

Latin Amerika: Kademeli bir değişim

Latin Amerika’da Brezilya, nüfusunun %14’ünün et alternatiflerini tüketmesiyle başı çekiyor.

Dünyanın en büyük et üreticilerinden biri olmasına rağmen Brezilya’nın bitki bazlı ürünlere yönelmesi, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarının faydalarına ilişkin artan farkındalığın bir yansımasıdır.

Ancak bölgedeki diğer ülkeler bu alternatifleri benimsemekte daha yavaş davranıyor.

Arjantin, İspanya ve ABD’de %12’lik bir benimseme oranı bildiriliyor. Bu oran, diyetleri çeşitlendirmeye yönelik ihtiyatlı ancak yeni bir ilginin göstergesi.

Meksika’da nüfusun yüzde 11’i et yerine geçen ürünleri tüketiyor ve bu da beslenme alışkanlıklarında daha kademeli bir değişime işaret ediyor.

Japonya: Gelenek güçlü

Japonya, nüfusunun yalnızca %5’inin et yerine geçen ürünleri tüketmesiyle benzersiz bir örnek teşkil ediyor.

Bu düşük benimseme oranı, Japonya’nın birincil protein kaynağı olarak geleneksel olarak balığa olan bağımlılığına bağlanabilir.

Deniz ürünlerinin ete göre kültürel olarak daha fazla tercih edilmesi tüketici davranışlarını şekillendirmiş ve bitki bazlı alternatiflere karşı daha muhafazakar bir yaklaşımın ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Japonya’nın deneyimi, kökleşmiş kültürel uygulamaların yeni yemek trendlerinin kabulünü ne kadar etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

Geleneksel et tüketimi güçlü kalmaya devam ediyor

Et alternatiflerine yönelim artarken, geleneksel et tüketimi dünya genelinde güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor.

Statista Consumer Insights tarafından Nisan 2023 ile Mart 2024 arasında gerçekleştirilen anket, katılımcıların %95’inin düzenli olarak et tükettiğini belirtmesiyle Japonya’nın düzenli et tüketiminde lider olduğunu gösteriyor.

Arjantin ise %94’lük oranla etin, özellikle de barbekünün ülkenin mutfak kimliğinin temel taşı olduğu bir ülke.

Et tüketiminin yüksek olduğu diğer ülkeler arasında İspanya, Brezilya ve Meksika’da %92, Güney Afrika ve İtalya’da ise sırasıyla %89 ve %90 oranları yer alıyor.

ABD ve Birleşik Krallık’ta ise bu oranlar biraz daha düşük olsa da yine de önemli oranlar olup %86 ve %85’tir.

Çin’de ankete katılanların yüzde 85’i düzenli olarak et tüketmeye devam ediyor. Bu durum ülkenin et odaklı beslenme biçiminin bir yansıması.

Katılımcıların yalnızca %53’ünün düzenli et tükettiğini bildirdiği Hindistan öne çıkıyor.

Bu düşük oran büyük ölçüde vejetaryenliği ve bitki bazlı beslenmeyi öne çıkaran dini ve kültürel uygulamalardan kaynaklanıyor ve bu da Hindistan’ı küresel et tüketim trendlerinde bir aykırı ülke haline getiriyor.

Bu araştırmanın bulguları karmaşık bir küresel manzarayı ortaya koyuyor.

Bazı bölgelerde bitki bazlı alternatiflere doğru belirgin bir yönelim görülürken, bazılarında ise geleneksel et tüketimi hâlâ derinden yerleşmiş durumda.

Sürdürülebilir ve etik gıda tercihlerine olan ilginin artması, et ikamelerine yönelik eğilimin artmaya devam edeceğini, ancak değişim hızının farklı kültürler ve bölgeler arasında önemli ölçüde değişeceğini gösteriyor.

Şimdilik et alternatifleri küresel beslenme alışkanlıklarında büyüyen, ancak henüz baskın olmayan bir gücü temsil ediyor.

The post Küresel et alternatifleri: Çin ve İngiltere bitki bazlı beslenmeye geçişte öncü rol oynuyor appeared first on Invezz

2024-08-31T12:45:31Z dg43tfdfdgfd