UZAKLARDAKI ZIRVELER

Güzel Türkçemizde, ”Dünya gençten gence, dinçten dince” diye bir söz vardır. Oysa hatırladığım kadarıyla, Cumhuriyet tarihinde Türkiye’nin ilk Başbakanı İsmet İnönü haricinde 45 yaşın altında bir başbakanı olmamış. Son seçimlerde Cumhurbaşkanlığına talip olan dört adayın yaş ortalaması 65...

Türkiye’nin seçimlerle yatıp, seçimlerle kalktığı mayıs ayının ikinci yarısında uzak coğrafyalarda iki önemli zirve gerçekleştirildi. Zenginler kulübü olarak bilinen dünyanın en gelişmiş yedi ülkesinden oluşan G-7 Zirvesi, 18-20 Mayıs tarihlerinde Japonya’da toplanırken, kısaltmalara pek meraklı çevrelerce C+C5 olarak isimlendirilen Çin ile beş Orta Asya ülkesi (Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan) aynı tarihlerde ilk kez devlet ve hükümet başkanları düzeyinde Çin’in Şaanşi eyaletinin merkezi Şian’da bir araya geldi.

Her iki zirvenin düzenlendiği şehirler sanki özel olarak seçilmiş. Bu yılki G-7 Zirvesi, ABD’nin bir başka G-7 ülkesi Japonya’yı yerle bir eden nükleer saldırılarını başlattığı Hiroşima’da yapıldı. C+C5 zirvesine ev sahipliği yapan Şian şehri ise tarihi İpek Yolu güzergahının başlangıç noktası kabul ediliyor.

G-7 Zirvesi

Hiroşima Zirvesine yedi üye ülke ve Avrupa Birliği’nin yanı sıra Hindistan, Brezilya, Avustralya , Kore Cumhuriyeti, Komorlar ve Cook Adaları davetli ülke, Ukrayna ise misafir ülke sıfatıyla iştirak etti. Davetli ülkelerin yarısının aynı zamanda G-20 üyesi olması, artan küresel sorunlarla baş edebilmekte gittikçe zorlanan G-7’lerin ileride G-20’lerle daha yakın bir işbirliği içerisinde çalışmak arzusunun göstergesi olarak algılanmalı.

Dünya gençten gence

Zirveye katılan yedi üye ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının yaş ortalaması, 80’lik ABD Başkanı Biden’ı bir kenara bırakacak olursak 52. İtalya’nın ilk kadın Başbakanı Meloni 46, Fransa’yı iki dönemdir yöneten Cumhurbaşkanı Macron 45, İngiltere’nin Hint kökenli Başbakanı Sunak 43 yaşında. Güzel Türkçemizde, ”Dünya gençten gence, dinçten dince” diye bir söz vardır. Oysa hatırladığım kadarıyla, Cumhuriyet tarihinde Türkiye’nin ilk Başbakanı İsmet İnönü haricinde 45 yaşın altında bir başbakanı olmamış. Son seçimlerde Cumhurbaşkanlığına talip olan dört adayın yaş ortalaması 65. İkinci turda aralarında tercih yapmak zorunda kaldığımız Erdoğan 69, Kılıçdaroğlu 74 yaşında. Bu tablo da gösteriyor ki, Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği gençlerimiz ya politikayla ilgilenmiyor, ya da mevcut sistem gençlere imkan tanımıyor.

Hiroşima bildirisi

Hiroşima Zirvesinde oldukça uzun bir nihai bildiriyle, dört ayrı açıklama kabul edildi. Nihai bildiride çevre, ticaret, sağlık, enerji, gıda güvenliği gibi G-7’nin geleneksel gündem maddelerine ek olarak bu kere Ukrayna ve Çin ağırlıklı bir yer tutuyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ilgili olarak bir yandan Ukrayna ile dayanışmanın devam edeceği vurgulanırken, diğer taraftan da Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar kabul ediliyor.

Çin konusunda ise oldukça dikkatli bir dil kullanılmış. Çin ile ilişkilerde kopmanın (decoupling) yerine, risklerden arındırılma (derisking) politikasının uygulanacağı vurgulanıyor.

Çin ve Orta Asya Cumhuriyetleri Zirvesi

Çin’in son dönemde Orta Doğu’dan sonra uluslararası sahnede görünümünü artırma girişimleri bu defa Orta Asya’da kendisini gösterdi. G-7 Zirvesi’nin Hiroşima’da çalışmalarına başladığı 18 Mayıs günü, Dünya’nın ikinci büyük ekonomisine sahip olmasına rağmen G-7’den dışlanan Çin’in Devlet Başkanı Şi Jinping Hiroşima’ya çok uzak olmayan Şian’da beş Orta Asya ülkesinin devlet ve hükümet başkalarını bir araya getirdi. Aslında Çin Orta Asya cumhuriyetleriyle bu tür toplantıları 2020 yılından bu yana düzenli olarak dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştiriyor.

Çin bu hamlesiyle kuşak ve yol projesine, küresel güvenlik girişimine ve Şi Jinpingi'n dış politikadaki iyi komşuluk ve dostluk politikasına destek sağlama çabalarında önemli bir adım atarak bölgedeki mevcudiyetini pekiştirmiş oldu. Çin’in bir amacı da Orta Asya Türklerini Uygur Türklerinden uzak tutmak.

Orta Asya Ülkeleri açısından bakıldığında ise, amaç şiddetle ihtiyaç duydukları altyapı projelerinde Çin’in mali kaynaklarından yararlanmak , Amerika’nın Afganistan’dan alelacele çekilmesiyle ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında artan güvenlik endişelerini giderebilmek.

Şian bildirisinde, iki tarafın da beklentilerinin karşılanmış olduğu görünüyor. Altı ülke birbirlerinin egemenlik, bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve güvenlik gibi temel çıkarlarını korumasını, kendi ulusal koşullarına uygun kalkınma yolunu bağımsız şekilde seçmesini destekleyeceklerini, hiçbir gücün hangi sebeple olursa olsun içişlerine karışmasına izin vermeyeceklerini vurguluyorlar. Bu ifadeler, geniş bir yorumlamayla büyük ölçüde Rusya’nın olası bir müdahalesine karşı Çin'in Orta Asya cumhuriyetlerine verdiği bir güvenlik garantisi sayılabilir. Çin ayrıca bu ülkelere kalkınma yardımı olarak 3.7 milyar dolar kredi ve bağış vermeyi taahhüt ediyor. Buna karşılık Orta Asya ülkeleri kuşak ve yol projesine, tek Çin politikasına destek vermeyi, kalkınma stratejilerini kuşak ve yol projesini dikkate alarak geliştirmeyi kabul ediyorlar. Uygur Türkleri tamamen unutulmuş.

Zirvede her yıl dışişleri bakanları, iki yılda bir de zirve toplantıları düzenlenmesi, Pekin'de bir sekretarya kurulması kararlaştırıldı.

Türkiye Orta Asya’da nerede?

Türkiye, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını kazanan Orta Asya Türk cumhuriyetlerini ilk tanıyan ülke oldu. İlk büyükelçilikleri Türkiye açtı. Orta Asya’daki hava meydanlarına inen ilk yabancı uçaklar Türk Hava Yolları'na aitti. Ama arkasını getiremedi. İlgisi saman alevi gibi yanıp yanıp söndü. 30 yılda Türkiye ile Orta Asya Türk cumhuriyetleri arasındaki toplam ticaret hacmi 11 milyar doları zor buluyor. Çin’inki ise 70 milyar doların üstünde. Türk Keneği'nin kurumsallaşması 1992’deki Ankara Zirvesinden 17 yıl sonra Nahçıvan’da gerçekleşti. C+C5 tek bir Zirve’de Sekretaryasını da kurdu, zirveleri de kurumsallaştırdı.

Umarım yükselen milliyetçilik dalgasından Orta Asya politikamız da nasibini alır.

Hasan Göğüş kimdir?

Hasan Göğüş, 1953 yılında Gaziantep'te doğdu. 1976'da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

Diplomatik kariyerine 28 Nisan 1977'de başladı. Yurtdışında sırasıyla Yeni Delhi Büyükelçiliği'nde ikinci kâtip, BM Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği'nde başkâtip, Londra Büyükelçiliği'nde müsteşar, AGİT'te Daimi Temsilci Yardımcısı olarak çalıştı.

Dışişleri Bakanlığı merkezde; Müşterek Güvenlik İşleri, Savunma Anlaşmaları ve Uygulama dairelerinde ikinci kâtiplik, müsteşar özel kalem müdürlüğü, Bağımsız Devletler Topluluğu Genel Müdürlüğü'nde Orta Asya Daire Başkanlığı, AGİT Silahların Kontrolü ve Silahsızlanma Genel Müdür Yardımcılığı, Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürlüğü ve Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleriyle ikili ilişkilerden sorumlu Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Merkezdeki son görevi sırasında Türkiye-Hollanda ilişkilerine katkılarından dolayı Hollanda Kraliçesi Beatrix tarafından "Oranje- Nassau" nişanı ile ödüllendirildi.

Büyükelçi olarak Türkiye'yi sırasıyla Yeni Delhi, Atina, Viyana ve Lizbon'da temsil etti. 23 Ekim 2018'de Dışişleri Bakanlığı'ndan emekliye ayrılan Hasan Göğüş, Uluslararası Kalkınma Hukuku Örgütü Danışma Kurulu ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliklerini sürdürüyor, T24'te dış politika konusunda yazılar yazıyor.

Hasan Göğüş'ün ayrıca 42 yıllık meslek anılarını derlediği, Doğan Kitap'tan yayımlanmış "Zor Başkentlerde Diplomasi" ve köşe yazılarını topladığı İdeal Kitap'tan yayımlanmış "Diplomasi Yazıları" isimli iki kitabı bulunmaktadır.

]]>

2023-06-02T21:07:56Z dg43tfdfdgfd